Günler Çözüldükçe

Ömer Erdem’in Everest Yayınları’ndan geçtiğimiz günlerde yeni bir kitabı çıktı:
Günler Çözüldükçe / Sezai Karakoç’a Doğru.

“Çağın ruhu” değişmiştir. Çağ, insanın yeryüzündeki konumunu belirler. Edebiyat ise bu belirlenişin adeta ölmez, silinmez, kaybolmaz karşılığıdır.
Ömer Erdem – Günler Çözüldükçe / Sezai Karakoç’a Doğru

Yazar-Şair Ömer Erdem’in ilk şiiri Diriliş dergisinde yayımlandı. 1997 yılında şair arkadaşlarıyla Kaşgar dergisini kurdu. İlk kitabı Dünyaya Sarkıtılan İpler 1996’da çıktı. Mesafesi Kadar İnleyen Rüzgâr, Yitirişler Yarım Ağaçlar, Evvel, Kireç, Kör, Pas, Azap, İstanbul’a, Güneş Kalır Bir Başına diğer şiir kitaplarıdır. Denemelerinden bir seçme, Yakınlıklar, 2023’te yayımlanmıştır. Yazar, Karar Gazetesi’nde denemeler kaleme almaktadır.
Ömer Erdem, Pas isimli şiir kitabıyla 2015 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca şiir ödülünü aldı.

Ömer Erdem’in Everest Yayınları’ndan geçtiğimiz günlerde yeni bir kitabı çıktı:
Günler Çözüldükçe / Sezai Karakoç’a Doğru.
Bu bir deneme kitabı. Toplam 156 sayfa. Kitapta birbirinden sürükleyici 27 tane deneme var. Sezai Karakoç’a dair çok değerli hatıralar var.
Ömer Erdem bu eserde 1986-1992 yılları arasındaki Sezai Karakoç’a dair izlenimlerini, hatıralarını bize aktarıyor. Eserden bir alıntı yapalım:
“Çocukluğumu bir kenara koyarsam, ilk gençlik zamanlarımdan beri dinmez bir anlama ve anlamlandırma derdinin içindeyim. Varlık, bu yolla varoluş, ana derdim oldu. Yazıya bağlandım daima kökten. Şüphesiz bu kökü, dile duyduğum büyük meraktan alıyorum. Yeryüzünde olan ve olmakta olan her şeyin özü benim yeniden onlara bakışımı, onları yazmamı ve adlandırıp anlamlandırmamı bekliyor sanki.”
Evet, tam olarak bu:
Anlamak ve anlamlandırmak.
İnsanın en önemli çabası, gayreti, görevi, işlevi bu olsa gerek.
Anlamak ve anlamlandırmak.
İnsanın yeryüzü serüveni…
Gece ve gündüzün, mevsimlerin birbiri ardınca gelip geçmesi…
Bir ağacın tohumdan başlayıp fidana, ağaca, meyveye olan yolculuğu…
Kâinatı ışıl ışıl süsleyen yıldızlar…
Hepsi anlaşılmayı bekliyor.
Dinmez bir anlama ve anlamlandırma derdi bu olsa gerek.

Bir başka alıntı:
“Ağaçlara yazdım. Duvarlara. Çamura. Buğulu camlara. Elimle gökyüzünün mavi derinliğine yazdım durmadan. O zamandan beri bıkmadan yorulmadan okuyorum ayrıca. Bir an bile olduğumu, oluşumun bittiğini sanmadım.”
Okumak ve yazmak, Ömer Erdem’in yazgısı olmuş.
Birbirini besleyen okumak ve yazmak, yazar ve şairin en önemli ilham kaynağı.
Amatör ruhu hep korumak.
Önce okumak, sonra yazmak.
Bitmeyen, bitmemesi gereken bir süreç.

Bir başka alıntı:
“Sezai Karakoç, geçmiş günlerimin içinde en vazgeçilmez ve etkili şahsiyettir şüphesiz. Onunla karşılaşmadan önce arayışlarım vardı. On yedi yaşıma kadar kendimin etrafında bir insandım. Ondan sonra ise kendisini bulmuş bir şahsiyetle dönmeye başladım. Hayatımdaki inkılap nitelemesi abartı da değil.”
Sezai Karakoç’un etkisini Ömer Erdem şiirlerinde hissedebiliyoruz.
Hem üslup hem de etki bakımından.
Günler Çözülürken isimli bu kitap, Sezai Karakoç’un, nesilleri niçin bu kadar çok etkilediğine ışık tutan son derece önemli ve değerli ipuçları veriyor okuyucuya.
Ülkemizin en iz bırakan şairlerinden birisini, yine bir başka Şair’in izlenimleri ışığında okumak hakikaten keyifli.
Meraklısı için hemen söyleyelim:
Ömer Erdem, şiirde olduğu kadar deneme alanında da değerli eserlere imza atmaya devam ediyor.

Kitabın arka kapak yazısı:
“Günler Çözüldükçe, açıktan ve açıkça Sezai Karakoç’u Türk şiirinin yaratıcı bağlamı içinde ve modernizmin imkanlarını kullanarak, yüceltme veya hüküm verme amacı taşımadan insan oluşumuzun ve bir hayatın içinden safça geçişimizin içinden görmektir. Bir biyografi olmadığı gibi yazanın hatıralarının bir kısmı da değildir yazdığım. Anekdotlar, konuyu açmak ve genişletmek için seçilmiştir. Pek çok deftere yayılmış, dağınık Karakoç günlükleri belki bir gün gün yüzüne çıkar. Her cümlesi duyularak, düşünülerek yazılmıştır. Öze yaklaşıp zamana kristalize olmuş yorumlar bırakabilmişse aydınlığa bir adım daha varılmış sayılır.
Ömer Erdem geçmiş günlerinin en vazgeçilmez ve etkili şahsiyeti olarak nitelendirdiği Sezai Karakoç’un yanında geçen günlerini birer birer çözüyor, çözümlüyor… Şairle olan anılarını, onun şahsiyeti üzerine gözlemlerini ve şiiri hakkındaki değerlendirmelerini iç içe geçirerek çok katmanlı bir Sezai Karakoç’u gözler önüne seriyor.
Şiirden hayata açıktan dalışlar…”

Bu güzel eser için Şair Ömer Erdem’e teşekkür ediyor, kendisinden yeni eserler bekliyoruz.

Necati Kağan Çetin

Necati Kağan Çetin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir