Neredesin Anne
"Bu kadar çok özledim..."
“Bu kadar çok özledim…”
“Varlığına şükürler olsun dediğim/Hoş güzelliğinde kaldığım/Dokunduğu kimsede açan çiçeklerini saydığım”
“Camii duvarına yasladığı simit tablasının yanına çöken simitçi de artık gözyaşlarını tutamıyordu. Havanın iyice soğumasını bile hissetmiyorlardı.”
Çok okuyunca insanda yazma hevesi de uyanıyor galiba. Ben de bazı satırları karaladım. İlk ciddi şiirimi 13 yaşımda iken bir gazeteye gönderdim. Yayımlandı. O günü mümkünü yok, unutamam. O gün bugündü yazar dururum.
“Kitaptan bana akseden şudur ki; medeniyetin süreği, verilen emeğin, imarın, şehir insanına sinen bilincin nesle aktarılması ile oluşan kültür asıl fetihtir.”
“Sen ne zaman gitmiştin”
“Hikâyenin kahramanı olan huzuru, yüzyılda bir açan bir çiçekmiş gibi doyasıya içime çekmek istiyorum.”
“Biz müezzin köşkünde, namazda gülerdik hep, birisinin hık demesini beklerdik, genelde sessiz gülerdik ama bazen kendimize hakim olamaz sesli gülerdik, bizim için teravih namazının en büyük zevki buydu.”
“Her ay veya iki ayda bir okuyucuların önüne çıkarlar. Onlara derleyip topladıkları edebî ürünleri bir buket çiçek hâlinde takdim ederler.”
“Şair, laleyi küfeki taşından işleyerek sevdanın ve aşkın daimî olmasını istemiştir. Nice musibetler gelip geçse bile yıkılmayan bir sevdayı hedeflemiştir. Ayrıca Leyla’nın asıl güzelliğinden bigâne olan zavallılar için bir nasihat teşkil etmiştir.”