Yûsuf’un Rüyasını Yeniden Görmek

Muhsin Ertuğrul KEMİKLİ

 

“Eğer umudumuzu kaybedersek işte o en büyük felaket odur. İçinde bulunduğumuzdan daha kötüsü umudumuzu kaybetmektir. Şartlar ne olursa olsun içinde bulunduğumuz durum ne kadar kötü olursa olsun umudumuzu kaybetmemiz lazım. Çünkü biz Müslümanız. Müslüman ALLAH’ tan umut kesmeyen insandır. Allah ise her şeye kadirdir. En kötü şartlar içinde de olsak hiçbir umut kalmamış olsa da Allah onu değiştirir. Hayal edemeyeceğimiz bir yere getirir. Onun için bizim hiçbir şart altında umudumuzu yitirmemiz gerekmez. Umudunu yitiren artık her şeyini yetirmiştir. Geleceğinde umut bulmayan insan bugünü de, haysiyetini ve şerefini kaybetmiştir. Onun için biz her şartta umudumuzu kaybetmeyeceğiz.”

Sezai Karakoç

 

Tanıtımını yapacağımız Yûsuf’un Rüyasını Yeniden Görmek isimli edebî eser, Yazar Doç. Dr. Celalettin Divlekci’nin kaleminden (KTB yayınları) Haziran sonunda okurlarıyla buluştu. 144 sayfa hacminde olan kitap, 8 bölümden oluşmaktadır. Kitapta ilk dikkat çeken şeylerden bir tanesi Prof. Dr. Saadettin Ökten hocamızın yazdığı takriz. Eserde diğer bir dikkat çeken husus ise üslûbu… Yazar son derece anlamlı ve okuru eserin içine çeken bölüm ve alt başlıklar koymuş. Mesela Birinci Bölüm başlığı: Rüyadan Kuyuya… Harflerle meydan okumak, Yûsuf kıssası hangi yönden kıssaların en güzelidir, hitaptaki edep vs. birinci bölümün alt başlıklarıdır. Bölümler için seçilen başlıklar sûredeki olay örgüsünü son derece estetik bir şekilde dile getirmektedir.

Kitap, benzerlerinden farklı olarak akademik dille edebî üslûbun buluştuğu bir metin olarak dikkat çekmekte. Okuma esnasında kendinizi ayetlerin içinden geçerek Yûsuf sûresinin anlam dünyasına keyifli bir yolculuğa çıkmış olarak buluyorsunuz. Meallerdeki rafine Türkçe göze çarpan bir diğer nokta. Meal-tefsir bütünlüğü yanı sıra yazarın bu güne kadar hiç temas edilmemiş kimi konulara temas etmiş olması kitabı çekici yapan bir diğer tarafı. Hedef kitle olarak özellikle gençleri dikkate alan kitapta, içerikteki zenginliğin yanı sıra üslûptaki berraklık ve akıcılık; yazarın adeta aradan çekildiği sûreyle okuru başbaşa bıraktığı bir anlatım şeklinin hâkim olduğu görülmekte. Yazarın, klasik edebiyatımızdan konuya uygun düşen beyitlerle metnin anlam örgüsünü zenginleştirmesi de ayrı bir değer ifade etmekte.

Hepimiz aslında bir Yusuf’uz. Hayatın her koşulunda çeşitli imtihanlarla karşı karşıyayız. Hepimizin üzerine giydiği gömlekler var. Ve hepimiz bu dünya sürgününde kuyudayız. Tıpkı Yusuf peygamberin üç gömleği ve kuyudaki hâli gibi… Yûsuf Peygamber’in (a.s) kuyudan saraya giden bu anlamlı yolculuğunda yazar okuyucuya adeta edebî bir şölen yaşatmıştır.

 

 

Kitabımızda yazarımızın çıkarımlarından bazılarını sizlerle burada paylaşmak istiyorum.

❝ Müslüman aile yapısında aile fertleri birbirlerine şefkat ve merhametle yaklaşırlar. Bu hissiyât birbirlerine olan hitap şekillerine de yansır: Babalar, evlatlarına “yavrum”; evlatlar da babalarına “babacığım” diye hitap ederler. ❞

❝ Allah’ın tarzı kullarınkine benzemez: Sen köle oldum zannedersin, O ise seni Mısır’da vezirliğe hazırlamaktadır. ❞

❝ Allah bir şeyi murad etti mi onun tersi istikametinde çalışanlar bile farkında olmadan ona hizmet ederler. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler • Allah Teâlâ ihsan sahiplerini, âlicenap olanları yani istikameti, duruşu güzel olup yaptığı işi güzel yapan kullarını ödüllendirir. ❞

❝ Şeytanî zekâ bir problem karşısında bile farklı işler: Kendisini o problemden sıyırmakla yetinmez, sonra da bu durumu nasıl lehine çevireceğini düşünür. ❞

❝ Yusuf kıssası terbiye edilmiş bir nefsin hikâyesidir. Beline sahip olmayı, öfkesine mağlup olmamayı, affetmeyi, vefayı, iffeti, edebi, ihanet etmemeyi ve istikametten kopmamayı öğretir. ❞

❝ Peygamber için bile sabır söz konusuysa, duanın anında karşılığını görmek diye bir şey yoksa kıssadan alınacak çok hisse var demektir. ❞

❝ Hiçbir ortam Yusuf’u değiştirmedi. O zindanda da iyi ihsan sahibi bir kuldu, Mısır hazinelerinin başına geçtiğinde de… Allah’la irtibatlı olan insanın duruşu değişmez. ❞

❝ Fiziki güzellik bir gün gelir kaybolur. Ahlaki güzellik ise aradan asırlar geçse de konuşulur. ❞

❝Kulların sevgi ve takdirini kazanmak Allah’ın sevgi ve rızasını kazanmaktan geçer. O sevdiği zaman, seni herkes sever.  ❞

❝ Kimse Allah’a mâni olamaz. Son kertede onun dediği olur,  her hâlükârda galip olan odur.  ❞

❝ Kur’ân, insanın maddi ve manevi esenliği için ihtiyaç duyabileceği her şeyi açıklayan; hidayet ve rahmet bahseden bir kitaptır. ❞

❝ Rabbimiz, canımızı Müslüman olarak al ve bizi salihler kervanına kat. Âmin. ❞

Dünya yaşlandıkça Kuran-ı Kerim gençleşir. Devamlı dünden bugüne ve yarına kendisini günceller. Bu güncelleme kıyamete kadar devam edecektir. Kuran-ı Kerim’e bu nazarla bakarak irdelememiz gerekiyor. Alanının uzmanı hocamız bu minvalde kitabını kaleme almış olduğunu görüyoruz. Kitabın titizlikle hazırlanması okuyucu boğmadan neşredilmesi yazarımızın uzun yıllar konu üzerindeki araştırmalarının mahsulü olduğunu kitabı okuyup bitirdikten sonra anlayabiliyoruz. Kitabın okuyucularına manevi kazanımlar getirmesini temenni eder, yazarımızın kıymetli çalışmalarının devamını dilerim.

İyi okumalar.

 

 

 

 

admin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir