Masumiyet ziyan oldu iffet düştü, sur düştü
Bedevidir ruhlarımız vahaları çöl etti
Ziynet iken şu insanlık, hırslarımız çul etti
Ahsen-i takvim hilkâti üç şakîye kul etti
Zalim ile birlik oldu beylik düştü, ser düştü
Samimiyet hicap etti riya sultan olunca
Tul-i emel tek gayemiz, ser levhamız olunca
Kadim Bizans tanrıları gönüllere dolunca
Hakk’ı tutan direk düştü, sancak düştü, sır düştü
Bab-ı necat kapısını öksüz kaldı açan yok
Secdelerde nurla dolup karanlığa saçan yok
Sevgilinin hatrı deyip suhuleti seçen yok
Adlarına yemin vardı “Zeytin” düştü, “Tur” düştü
Ettik diye güzel sözü yazdı mı ki melekler
Razı olur sandık heyhat, Hakk’a aşık felekler
Şehâdetin rüknûdur bu çaba bekler, ar bekler
Rasûl’ümden şu toprağa girye düştü, ter düştü
Araf bende, içimdeki yol bilmezin mekanı
Usül nedir, edep nedir bilmek gerek erkanı
“Oku” gönlüm ilk emrini, Adı ile Furkan’ı
Fasıkların defterine azap düştü, şer düştü
Masiva’dan Mavera’ya belki de son kafile
Bir vaat yok bak yarına zannın çoğu nafile
Fikret gönlüm vakitlice yazmasınlar safile
Sadıkların paylarına o Yâr düştü, kâr düştü
- Yâr Düştü - Ocak 5, 2024
- Kudüs’e Mektup - Aralık 5, 2023
- İllâ Firak İllâ Naz - Aralık 2, 2022