Göç…
İnsan, en çok da içine göçer, der yaşlı bir adam. Gittiği uzaklar, eski yakınlıklarını daha da yakınlaştırır yalnızca insana; asıl göç, içinde yıkılıp duran, içindeki göçüklerle derinleşen insandadır diye de bitirir.
O yüzdendir ki ‘geçmişin izinde yürüyenler’ işte tam da bu göçün altında nefes almaya çalışan ve unutma yetisiyle hem nefeslenip hem boğulan garip, mecbur insanlardır…
Doğup büyüdüğü, varlığının şekillendiği, henüz dünyaya idrakinin yeni açıldığı topraklardan zorla alıkonulan bir insan, sahip olduğu, kalben bağlı olduğu pek çok şeye daha sıkı sarılır. O, toprağının kokusunu hiç unutmaz. Sevinçlerinin de hüzünlerinin de yeşerdiği topraklar onun için başkadır.
Kitaptaki ana karakter Vahit, yaşadığı eski topraklardan hiç bilmediği memleketlere gelip burada yıllarca doğup büyüdüğü topraklara her dem özlem duyan bir kişiyi temsil etmenin ziyadesinde, aynı zamanda geçmişe takılıp bugünün mutluluğunu kaçıran pek çoğumuzu da temsil etmekte.
“Sanki kayalardan yuvarlanıp, öteye beriye çarparak, hep biraz eksilerek yazgılı sonuna doğru giden bir taş gibi sendeleyip duruyor.”(s. 155)
Hayat, bir yokuş ve insan bir kaya olsaydı şayet; yaşamak, bu yokuşu inmek miydi… Yoksa çıkmak mı… Geçmişin izinde yürüyüp durmak; zaman, insanı aşağı itelerken, zamana göğüs gerip aşağı savrulurken insanın yine de yukarıya doğru birkaç adım atması mı…
Ve yokuşa bırakmak kendini, kaderine razı olup teslimiyette mutluluğu mu bulması…
“Bana uç git deme, amacım beklemek ve her parçamı benden koparmak isteyen bir sırrın çabasıyla azalmak ve kaybolmaktır.” (s. 139)
Ve bu yokuşta hareketsiz kalmaya çalışmak, yalnızca seyre dalmak mıdır olanı biteni, oluşun arafında kalmak…
İnsan mıdır, her parçası anladıkça hem eksilip hem çoğalan o sır sandığı, yoksa sandığı bir şey midir yine, ayaklarının hemen altındaki o yokuşu uçuruma çevirip, atlayıp o uçurumdan, düşerken uçma hayâlini birkaç saniyeliğine de olsa gerçeğine boyamaya çalışan…
Ve kaybolma ve bilinme istemi, yaradanından eserine geçen kaçınılır ve kaçınılmaz bir boya sıçraması mıdır, tuvali fırçasını boyayan hayat tuvalinde…
Aklıyla, duygularıyla, sorgularıyla, sevinçleriyle, acılarıyla göçüyor insan, zamanın ve hayatın dibine…
Kendi derinliği kadar kazılsa mezarı herkesin, kaç dünya gerekti dünyaya; acıları, düşleri, özlemleri sığdırmak için…
Dün’ya bu, her şey hep bir adım geride ve özlem her ân kalbinin bir bakış, bir dokunuş, bir koku, bir nefes berisinde…
Kazıyan, yontan, eşeleyip duran ruhunu insanın…
‘Vahit’ olan ömürlerimizi her dâim ‘güzel olan’ üzere geçirebilme duâsıyla…
- Filiz Çırpıcı ile Mülakat - Ekim 12, 2024
- Limon Bahçesinde Bir Lahza - Ekim 10, 2024
- Sil Baştan Doğarım - Eylül 28, 2024
- Yazı, Editörlük ve Medya Kursu TEDEV’de Başlıyor - Eylül 28, 2024
- Geçmişin İzlerinde Yürüyenler - Eylül 16, 2024
- Şıpsevdi - Eylül 13, 2024
- Sermestçe - Eylül 1, 2024
- Tunca’dan Tuna’ya - Ağustos 27, 2024
- Ağaçların Gölgesinde - Temmuz 25, 2024
- Bilesin - Temmuz 22, 2024
- Kavgam - Temmuz 20, 2024
- Üsküp - Temmuz 20, 2024
- Dini Yaşarken Tebliğ ve Tenkid - Temmuz 10, 2024
- Bilmiyorum - Temmuz 10, 2024
- Yûsuf’un Rüyasını Yeniden Görmek - Temmuz 6, 2024
- Fahrettin Gün’le Eğitim ve Gençlik Üzerine - Haziran 26, 2024
- Desinler - Haziran 12, 2024
- Bir Gönül İnsanı Bekir Tuncer Salihoğlu - Haziran 10, 2024
- Paris’in Arka Yüzü - Haziran 10, 2024
- ESKADER Genel Kurulu Yapıldı - Mayıs 30, 2024
- ESKADER Genel Kurulu İlanı - Mayıs 27, 2024
- YAZI, EDİTÖRLÜK VE MEDYA KURSU’NUN MEZUNİYET TÖRENİ - Mayıs 24, 2024
- Zeliha Ergün ile Mülakat - Mayıs 24, 2024
- Anlatsanıza Bakayım Nasıl Bir Gemiymiş Bu? - Mart 23, 2024
- Ramazan-ı Şerif Geliyor Hazır mısınız? - Mart 10, 2024
- Yalnızlık - Mart 6, 2024
- Gerçek Bir Münevver Alev Alatlı - Şubat 12, 2024
- Genç Bir Yıldız Adayı Mete Gök - Şubat 6, 2024
- Düştüm Gerçeğine - Şubat 6, 2024
- Dedem Koca Hüseyin - Şubat 6, 2024
- Sevgili Eşim’e - Şubat 1, 2024
- Ferit Ragıp Tuncor’un Edebî Hizmetleri - Ocak 26, 2024
- Bir Mektup Olup - Ocak 26, 2024
- Gazzeli Çocuklar - Ocak 5, 2024
- En Baştan Yazacağım - Ocak 5, 2024
- Ben Kuvözdeki Bebek - Aralık 17, 2023
- Gönül’e - Aralık 17, 2023
- Dost Gözünde Buğudur - Aralık 17, 2023
- Kim Bu Gelen - Kasım 30, 2023
- Geç Değil - Kasım 30, 2023