Bir Güzel İnsandan Bir Güzel İnsan Biyografisi

Gürdoğan’ın bazı kitaplarının bilhassa ilk baskılarında biyografik unsurlar bulunmaktaydı. Bunları bir araya getirerek, Gürdoğan’ın biyografisini yazmaya başladık.

Hayatımın kırılma noktalarından ilkini yaşadığım lise yıllarımda; biyografi, hatıra türündeki eserler yola çıkarken benim için trafik işaretleri gibiydi. Tecrübe edilmişi tecrübe edecek kadar uzun bir hayatımın olduğunu düşünmüyordum.

Bununla birlikte kendi medeniyetimizin yetiştirdiği değerlerle tanışıp, doğru zamanda doğru işaretleri takip etmenin ne kadar önemli olduğuna da dikkat çekmek isterim. Dünyaya ve kendimiz dışındaki düşüncelere sığ kalalım demek mümkün değildir. Lakin bir insanın serüvenine, yapıp ettiklerine en önemlisi inanç, düşünce yapısına şahit olmak ile o serüvene kapılıp gitmek arasındaki dengeyi sağlamanın önemi kaçınılmaz gerçektir.

Biyografi bir dönemin hafızasıdır. Biyografi bir insanın serüvenidir. Biyografi bir düşünüş biçimidir. Biyografi bir yaşam pratiğidir. Biyografi okur için bir tür kariyer ve yaşam koçu görevini üstlenir. Başarı öyküleri, okur için motivasyondur. Nereden başlayacağını bilmeyenler için harita görevi görürken, yol yorgunlarını ise silkeleyip kendine getiren itici kuvvettir. Küllerinin arasında kaybolmuşken, bir kıvılcım ile kendine gelmeye vesiledir. 

Biyografi okumak son derece keyifli olsa da yazmak oldukça zordur. Eser vücuda gelene kadar birçok engelle de karşı karşıyadır. Bu engellerin başında biyografi kahramanının tevazu ile yaklaşıp, hayatının yazılmasını gereksiz görmesi gelir. Yazmaya niyet edildiyse ilk iş belki de muhatabını ikna etmektir. Bir güzel insan Hıdır Yıldırım, bir güzel insan Ersin Nazif Gürdoğan’ı ikna ederek işe başlar ve okuruna bir armağan kitap kazandırır.

Bir Güzel İnsan Ersin Nazif Gürdoğan eserinin; sunuşunda Yıldırım kitabın oluşum sürecini şöyle özetler:

‘’ Ersin Nazif Gürdoğan’ın eserleri ve düşünceleri, kimi yazarlarca, çeşitli zamanlarda çeşitli dergi ve gazetelerde yazı konusu edilmiştir. Bununla birlikte, Gürdoğan’ın hayatına ilişkin bir biyografisi yazılmamıştır. Kendisinin eserleri ve düşüncelerine ilişkin yazıların derlenerek bir armağan kitap haline getirilmesine de okuyucuyu tatmin edecek bir biyografisinin yazılmamış olması engel olmuştur. Gürdoğan, tevazuundan biyografisinin yazılmasını hep gereksiz görmüştür.

Gürdoğan’ın bazı kitaplarının bilhassa ilk baskılarında biyografik unsurlar bulunmaktaydı. Bunları bir araya getirerek, Gürdoğan’ın biyografisini yazmaya başladık. Biyografisinin mutlaka yazılması gerektiği hususunda kendisini ikna ettik. Sohbetlerimiz sırasında sorular sorarak biyografisini genişlettik. Çalışmamızı tamamladıktan sonra kendisine gönderdik. Gürdoğan, çalışmamızın eksik yönlerini tamamladı. Böylece ilk defa Nazif Gürdoğan’ın bir hayat hikâyesi ortaya çıkmış oldu.

2020 yılının ilk günlerinde başlayan bu çalışmada, Gürdoğan’ın biyografisini yazma uğraşısıyla eş zamanlı olarak Gürdoğan’ı yakından tanıyan bazı isimlerden de yazı talebinde bulunduk. Ayrıca onu çeşitli yönleriyle konu edinen geniş bir zaman diliminde yazılmış yazıları, onunla yapılmış üç söyleşiyi, ona gönderilen mektuplardan ulaşabildiklerimizi de ekleyerek elinizdeki bu armağan kitabı meydana getirdik.

Umarım okuyucu, ömrünü ‘’Yunus gönüllü Sinan akıllı’’ nesiller ve ‘’Bin lokma bin hırka üretip bir lokma bir hırka tüketen’’ bir toplum inşasına harcayan Ersin Nazif Gürdoğan Hocamızı daha yakından tanıma imkânı bulur. ‘’

Hece yayınları tarafından armağan kitap olarak raflarda yerini alan biyografinin; birinci bölümü Ersin Nazif Gürdoğan’ın etkileyici hayat hikâyesi ile başlıyor. Bir güzel adam nasıl doğar ve onu güzel yapan nedir sorusuna cevap buluyoruz. Ben mühendisim, matematikçiyim, sayılarla meşgulüm diyen ve harfleri yok sayanlar için; sayılarla harflerin iç içe geçmiş ahenkli dünyasına yolculuk yapmak son derece çekici gelecektir. Gürdoğan, bir Teknik Üniversiteli makine mühendisi, İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadi Enstitüsünden ekonomi formasyonunu alan bir iktisatçı, Devlet Planlama ’da uzman, Mavera Dergisi kurucularından bir güzel edebiyatçı, asla emekli olmayan, şevkle gençlere rehber olmaya devam eden bir akademisyen ‘’Görünmeyen Üniversite’’ . Bu kitap mesleki kariyerini kültürel hayat ile harmanlamaya çalışanların başucu kitabı, rehberi olacaktır.

Mavera’nın Işığında konu başlıklı ikinci bölüm, Rasim Özdenören, Cahit Zarifoğlu, Erdem Bayazıt, Alaeddin Özdenören, Atasoy Müftüoğlu, Ali Haydar Haksal, Şakir Kurtulmuş, Âlim Kahraman Seyfettin Ünlü gibi kıymetli edebiyatçıların aynı zamanda yol arkadaşlarının katkılarından oluşuyor.

 Üçüncü bölüm Ayak İzleri, dördüncü bölüm Günler Akarken de yine birbirinden kıymetli akademisyen, edebiyatçı, yakından tanıyan dostlarının perspektiflerinden kişiliği ve eserleri hakkında izlenim ve tespitleriyle, bir tür panel ortamı hissiyatında keyifli okuma tecrübesi sunuyor.

Beşinci bölüm, Necip Fazıl, Fethi Gemuhluoğlu, Hamid Algar, Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Nuri Pakdil, Mehmet Akif İnan, Atasoy Müftüoğlu’ndan farklı tarihlerde Nazif Gürdoğan’a gönderilen mektuplardan oluşuyor.

Altıncı bölüm söyleşilere ayrılırken, yedinci bölümde sonsöz Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan beyefendiye bırakılıyor.

Ersin Nazif Gürdoğan, bir elde Mesnevi bir elde Mukaddime ile geleceğe yürürken, dünyada görenlerle görmeyenlerin bir olmadığına vurgu yapar. Her fırsatta paylaşmanın, veren el olmanın, kültürel kaynaklara yapılan yatırımın önemine dikkat çeker.  Bir mühendis, girişimci, ekonomist, edebiyatçı olarak Türkiye’nin sanayisinden siyasetine, kültür hayatına,  görünmeyen üniversite kimi zaman güçlü bir el olarak dokunurken yaşam felsefesi gereği hep geride kalmayı tercih etmiştir. Gözünün görmediği, elinin tutmadığı insanlığa da yetiştirdiği talebeler, katkı sunduğu projeler, eserleri ile ışık tutmuş, tutmaya devam etmektedir. 

Kitabın ikinci bölümünde, Ersin Nazif Gürdoğan Ve İyimserlik başlıklı yazısında, Ali Haydar Haksal:

 ‘’ Farklı bir ufuk. Tekniği, iktisadı, kültür ve düşünceyi harmanlıyor. Hemen hemen var olan bütün soru ve sorunlara, düşünce üretimi ile katkıda bulunuyor. Teknolojinin katı ve sert olan yanını hafifletiyor onu anlamlandırıyor. Putlaşan bu alanı insanileştiriyor. O katı ve sert olan yanını yumuşatıyor.’’  Der.

Prof. Dr. Ersin Nazif Gürdoğan gibi çok yönlü, geniş bir isim ajandası, yoğun bir kariyer yaşamı, başlı başına kültür elçisi olmanın yanı sıra neredeyse dünyanın hızının üstünde bir süratle üretme aşkına sahip olan bir değerimizin biyografisini yazmak oldukça güç. Biyografi meydana gelirken kim bilir değerli Hocamız ne yeniliklere imza atmıştır.  Hıdır Yıldırım imzasıyla, nice nehir söyleşi, yeni Ersin Nazif Gürdoğan kitaplarına kavuşmak dileğiyle.

***

Bu armağan kitabı okuruna kazandıran, armağan yazar Hıdır Yıldırım; 1972 yılında Kütahya’da doğdu. İlkokulu, Evliya Çelebi İlkokulu’nda bitirdi. Ortaokulu ve liseyi Kütahya İmam-Hatip Lisesi’nde tamamladı. Dumlupınar Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun oldu.

Bir süre gazetecilik yapan Yıldırım, 1998 yılında öğretmenliğe başladı. Kütahya’da ve Ankara’da çeşitli okullarda Türkçe ve Edebiyat öğretmenliği yaptı. Bu dönemde çeşitli kademelerde ve çeşitli unvanlar taşıyarak Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen bünyesinde amatör ve profesyonel sendikacılık yaptı.

Yıldırım, yurtiçinde ve yurtdışında çeşitli sempozyumlar düzenledi; eğitim, kültür, sanat ve hukuk alanında çok sayıda süreli ve süresiz yayının editörlüğünü yürüttü, yayınını yönetti, pek çok kitabı yayına hazırladı. Hece, Yedi İklim, Eğitime Bakış gibi dergilerde yazıları yayımlandı. Yıldırım’ın ayrıca eğitim, sendikacılık, kurumsal tarih, biyografi konularında yayımlanmış telif kitapları bulunmaktadır.

16 Mart 2017 tarihli ve 30009 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan 2017/9974 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurulu üyeliğine seçildi. 20 Eylül 2021 tarihinde Adalet Bakanlığı’na Bakanlık Müşaviri olarak atandı. Halen bu görevini sürdürmektedir.

Mehmet Akif İnan Vakfı Mütevelli Heyetinin 9 Ağustos 2022 Tarihli Olağanüstü Toplantı Kararı ile Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanmış ve Mehmet Akif İnan Vakfı Yönetim Kurulunun 10 Ağustos 2022 Tarih ve 9 Sayılı Kararı ile Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçilmiştir.  Hıdır Yıldırım, evli ve iki çocuk babasıdır.

Hülya Günay