Beklenti

Etrafınızdaki insanların dediklerine kulağınızı kapatabilirsiniz ama içinizdeki sese nasıl kulağınızı kapatabilirsiniz ki?

 

Beklenti nedir? Her ne kadar beklenti dendiğinde hepimizin aklına” Gerçekleşmesi beklenen şey” gelse de, beklenti kelimesi çoğu zaman bana “baskı” kelimesini çağrıştırır ve hemen ardından beklenti duyulan kişi, durum ya da olaya zarar verebileceği zannı belirir zihnimde.

Çocukların doğdukları andan itibaren önce aileleri sonra akrabaları daha sonra da çevreleri tarafından beklentilere karşılık vermesi beklenir. Doğduğunda konuşulması beklenir, sonra yürümesi, okula başladığında okumayı öğrenmesi, derslerine iyice çalışması, okulunda başarılı bir öğrenci olması beklenir. Sonra iyi bir üniversite kazanması beklenir. Ama hangi bölümü okuyacağı konusuna gelince ailenin beklentisi ile çocuğun beklentisi çakışır. Aile, hem iyi bir gelir getiren hem de saygınlığı olan bir bölümün okunmasını isterken çocuk okurken ve çalışırken geliri az da olsa mutlu olacağı bir bölüm okumak ister. Peki, ya sizin kendinizden beklentilerini neler?

Şimdi de biraz kendimize dönelim mi? Kendi içimizde beklentilerimiz doğrultusunda yaptığımız baskıya bir dönüp bakalım. İşte bu tür beklenti en kötüsüdür. Etrafınızdaki insanların dediklerine kulağınızı kapatabilirsiniz ama içinizdeki sese nasıl kulağınızı kapatabilirsiniz ki? Yaptığınız çalışmalar için feda ettiğiniz uykularınız, kendinizi yorduğunuz o saatlerin karşılığını beklersiniz, olmayınca da neden olmadı, niye yapamıyorum diye kendinizi suçlayıp kendinize baskı yaparsınız. Sizi sadece aşağı çekeceğini bile bile yaparsınız bunu, sonrası zaten ruhsal bunalımlar, depresyonlar derken harap edersiniz kendinizi.

Uzun lafın kısası beklentiler beklentileri, baskılar baskıları doğururken insanoğlunun birbirinin üzerindeki ya da kendi üzerindeki baskısı yüzyıllar boyunca böyle gelmiş ve öyle duruyor ki böyle devam edecektir. Ama herkesin iyi bildiği gibi eğer bir şeyleri düzeltmek istiyorsak önce kendimizden başlamalıyız.

Siz siz olun beklentilerinizi baskıya dönüştürmeyin, ne kendinizi harap edin ne de etrafınızdakileri.
Hem ne demiş Robin Sharma: “İnsan, beklentisi kadar mutludur. Formül: Sıfır beklenti, sonsuz mutluluk.”

Vesselam…

Seyyare