RÖPORTAJLAR |
Sabırla rahmet olan her damlaya sığarım
Suya hasret topraklar gözümden tanır beni
Müjde olup şafakta gönüllere yağarım
Göz göz açan çiğdemler özümden tanır beni
Küllerde saklı közüm beklediğim bir rüzgâr
Özlediğim yağmurlar hangi mekâna yağar
Ruhum öte âlemde bu âlemse bana dar
Lebbeykle koşuşanlar izimden tanır beni
Gönlüm bir tek heceye sığınan ahu şimdi
Yangınlardan sakınan sevdanın ruhu şimdi
Külde saklı köz olan yüreğim hu hu şimdi
Güle destan yazanlar gizimden tanır beni
Gurbet elden sılaya hicret etmek kolay mı
Güneşe saçlarını taratan dolunay mı
Saniyeler ömrümden düşülen çıkmaz ay mı
Yıldızlarca kayanlar tozumdan tanır beni
Yüreğimin dilini ancak nazlı yar anlar
Bir aşkın ardı sıra akıp gider zamanlar
Mehtaplı bir gecede diz çökünce volkanlar
Şu dumanlı doruklar pozumdan tanır beni
Mısraların peşinde Türkçedir gönül dili
Gözü enginlerdeyken yücedir gönül dili
Bir derviş edasıyla nicedir gönül dili
Gül kokulu cananım nazımdan tanır beni