Hangi İstanbul?

“Serin serin Kapalıçarşı
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular”
Orhan Veli
…
Enerjisi, dinamizmi çok yüksek bir şehir.
Kıpır kıpır, hareketli, canlı, aktif…
24 saatin her dakikası üstelik.
24 ayar enerji.
Sakin, dingin yerleri de var elbette.
…
Bu şehrin camilerinde bir başka etki var.
Dinginlik, huzur…
Ama aynı camiler, insana manevi bir güç de yüklüyor.
Bunu denemek gerekir.
Yaşamak gerekir.
…
Bir yerden bir başka yere gidiyorsun mesela…
Minibüs, metrobüs, Marmaray…
Vapur, tramvay, metro…
Veya kendi aracınla gidiyorsun.
Bir bakmışsın, saatler geçmiş…
Gün bitmiş.
…
Sarıyer apayrı bir dünya…
Eminönü, Beyazıt bir başka havada…
Süleymaniye Camii ve bahçesinde sanki asırlar öncesine ait zamanlar yaşanır…
Boğaz, eşsiz maviliğiyle, sert ve soğuk havasıyla bir başka güzel.
Kapalıçarşı, Mısır Çarşısı rengarenk, her milletten insanlarla dolu.
…
Yollarda sürekli bir trafik…
Milyonlarca araç…
Kendi aracın ne kadar hızlı da olsa, yolun durumuna uygun gitmelisin.
Eminönü, Aksaray, Topkapı, Cevizlibağ’daki kalabalık ve hareket, en yavaş insanı bile silkeler, canlandırır.
…
Taksim, Beyoğlu, Levent, Mecidiyeköy, Avrupa’nın en büyük merkezlerinden daha büyük.
Modernizm buralarda yerleşmiş adeta.
Gökdelenler, plazalar…
…
Seksen yıldır müminleri bekleyen Ayasofya Camii şimdilerde çok kalabalık.
Her saat Ayasofya Camii önünde büyük bir izdiham var.
Tam karşıda Sultanahmet Camii…
Biraz ileride Eminönü’nde Yeni Cami…
Beş vakit ibadetle, huzurla dolu camilerimiz.
Milyonlarca şükür.
…
Mütevekkil, huzur dolu Eyüp Sultan… Ebu Eyüp El Ensari…
Eyüp Nişanca’da Murad-ı Münzevi…
Fatih Zeyrek’te Mehmet Emin Tokadi…
Mehmet Emin Tokadi hazretlerinin türbesinde şu cümle yazılı:
“Benim vefatımdan sonra kabrime gelip bir Fatiha okuyanın vücudu cehennem ateşinde yanmasın.”